Hipnoz Nasıl Tedavi Eder ?
Hipnoz, ülkemizde oldukça yanlış anlaşılan ve negatif düşünceler beslenen bir konu olarak görünmektedir. Günümüzde hipnoz bilimsel araştırmalar ve tedavideki etkinliğinden ziyade medyatik etkinliğinden dolayı karşımıza çıkmaktadır. Eğlence ve zevk için yapılan hipnozun; hipnoterapiyle olan ilgisi, astroloji ya da astronomiyle olan ilgisinden daha fazla değildir.Hipnoz kelimesi pekçok kişinin aklına modası geçmiş önyargılar, tabular ve yanlış inanışlar getirebilir.
Hipnoz çok eski bir sanattır, ilk defa hristiyanlığın ortaya çıkışından evvelki zamanlarda büyücülük, din ve tıp bir arada uygulanıyorken kullanılmıştır. Hipnozun bazı teorik yönleri hâlâ tartışmalıdır ve izah edilememiştir. Ancak hipnoz tıpta bu durumda olan tek konu değildir.Hinpoterapi, psikoterapiye yön ve hız veren etkili bir multifonksiyonel tekniktir. Geçen yirmi yıl içerisinde hipnozun tıpta kıymetli bir tedavi yöntemi olduğu görüşü oldukça taratfar toplamıştır.Hipnoza karşı batıl inançlarla ve kuşkuyla bakılan çağ, terapotik (tedavi) kıymetinin anlaşılmasıyla ortadan kalkıyor.Bazı akıllıca seçilmiş vakalarda, başka hiçbir tedavi formu hipnoz gibi hızlı ve yararlı sonuçlar veremez.Hem sadece destekleyici ya da şikayetlerin giderilmesi (semptomatik) amaçla, hem de hastalık sebebleri olan (etiyolojik faktör olan) bilinçaltı güdülerinin ve sorunlarının ortaya çıkarılması amacıyla kullanılan psikoterapide hipnoz, hekime hızlı ve etkili sonuçlar elde etmede çok kıymetli fayda sağlar.
Uzun bir süreden beri psikoterapistler zihinle vücudun ayrı olmadığını söylüyorlar. Hem sıhhatteyken hem de hastayken akıl ve vücut tek bir ünitedir. Herhangi bir bedensel (somatik) hastalığı pür somatik ya da herhangi bir psişik durumu tamamen psişik kabul etmek hatalıdır.Akıl ve vücut öylesine içiçe ilişkili ünitelerdir ki, emosyonel bir refleks reaksiyon olmaksızın psişik bir değişiklik olmaz, bunun tersi, vücudu etkilemeden hiçbir psişik değişme meydana gelemez. Bundan dolayı organik ve fonksiyonel hastalıklar önemli ölçüde birbirinin üstüne biner.Şiddetli ruhsal ve fiziksel unsurlar taşıyan kombine hastalıklarda en akılcı tedavi formu tıbbi veya cerahhi tedaviyle birlikte psikoterapidir.Hekimler sadece organik problem ortadan kaldırıldı diye hastanın iyileştiğini düşünmemeli, mevcut olabilecek ilgili psikolojik semptomları da ortadan kaldırmaya gayret etmelidir. Hasta bir bütün olarak tedavi edilmelidir. Ayrı ayrı tedavi etmek için organik ve psişik kısımlara ayrılamaz. Ayrı değil tek bir yapı gibi tedavi edilmelidir. Fiziksel hastalığı ihmal ederek, psikoterapi yapmanın affedilmez bir hata olduğunda da herkes birleşiyor. Fakat, hastalığın sadece fiziksel özellikleriyle ilgilenip emosyonel yönlerini ihmal etmek de aynı derecede hatalıdır.
Böyle yapmak sıklıkla psikonevrozu derinleştirir.İçeriden ya da dışarıdan gelen uyarılar şahsın psikolojik durumu ve davranış durumuyla sürekli bir karşılıklı ilişki halindedir.Psikosomatik kavramı, şikayetlerin meydana gelmesinde ruh ve vücut fonksiyonları arasındaki ilişki demektir. Bazı hastalıklar, hastanın dıştan ve içten maruz kaldığı baskı ve gerginliklere karşı dinamik, sürekli değişen adaptasyonlar gibi incelenmeli ve tedavi edilmelidir.Değişik durumlarda çeşitli psikoterapi metodları kullanılabilir. Fakat belki en hızlı ve yararlısı hipnoanalizi ihtiva eden hipnozdur.Teorik olarak emosyonel komponentle ilgili olan herhangi bir rahatsızlıkta psikoterapi kullanılabilir. Bu, hem emosyonel bozukluğun hastalığın meydana gelmesinde bir faktör olduğu durumda, hem de sadece organik bozukluğun, bir sonucu olduğu durumda geçerlidir.Sıradan hekimin, uzun süreli ilgili psikiatrik tedaviyi yapmaya zamanı yoktur. Fakat sempatik bir hekim, kafasını ve kişiliğini kullanarak başka hiç bir şeye ihtiyaç duymadan birçok hastalığı teşhis ve tedavi edebilir. Birçok hastalığın tedavisinde psikoterapi vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Her hekim bunu elinden geldiği kadar yapmalıdır.Hekimin kullandığı en önemli tedavi aracı bizzat kendisidir ve davranışları sıklıkla reçetelerinden daha etkilidir. Ustaca uygulanan psikoterapi, uygun geleneksel tedavi ile birlikte, yapıldığı hastaya çok şey sağlayabilir. Birçok rahatsızlıkta hipnoz tedavisiyle çok şey başarılabilir. İlk sebebin emosyonel olduğu vakalarda, hipnoterapiyle en iyi sonuçlar beklenebilir. Organik komponentlerin baskın olduğu vakalarda umulan sonuçlar daha kötüdür.Şikayetler ilk olarak psikolojik tabiatlı olduğu zaman, analizci yaklaşım teorik olarak daha mantıklı bir tedavi metodudur. Fakat tamamlanması için oldukça uzun zamana ihtiyaç duyulabilir.Görünür şikayetlerin tedavisi, hastayı daha fazla psikoterapiye razı eder, hem işinde hem de evinde çevresine uyumunu sağlar.Hipnotik transtaki şahsın temel özelliği, telkine artmış cevap vermesidir. Hiç kimse telkine karşı tam bağışık olamaz. Herkese bir dereceye kadar telkin yapılabilir. Fakat telkine boyun eğme, yanlış olarak saflık gibi anlaşılmamalıdır. Bilinçli durumda bu ruh durumumuza, arzularımıza ve çevremize göre değişir. En büyük avantajlardan biri akılcılık, direnç, isteksizlik ya da bilinçli düşünceyle reddetme tarafından tedavi kazançların engellenmesi olmaksızın, bilinçaltı düşüncesini inceleme fırsatıdır. Hipnozun kullanılması, bilinçli durumda iyileşmeyi geciktirebilen önyargı, muhakeme ve emosyonel direnci ortadan kaldırır. Bu yüzden hipnoz dışı metodlara kıyasla tedavi için gereken zaman azalır.
Şikayetlerin ortadan kaldırılmasıyla ruhsal gerginlik azaltıldığı zaman arasıra görülmektedir ki, zihin daha sonra kendi yolunu normale geri döndürebiliyor. Ruhsal gerginlik, stress ve korku iyileşmeyi engeller ve hipnozla bunların ortadan kaldırılması doğal iyileşme eğilimini güçlendirir. Hastanın yavaş yavaş hayatın stresslerine karşı uygun bir tavır almasını da sağlar.Hipnoz esnasında bilinçaltı düşüncesini yeniden şekillendirme ya da yeniden eğitimin diğer bir metodu bir alışkanlığın yerine başka bir alışkanlığı koymaktır. Şikayet yatıştırmada; arzu edilmeyen mental ya da fiziksel bir davranışın yerine daha kabul edilebilir başka birisi konulur. Örneğin kaşınmanın yerine fiziksel eksersiz yapma arzusu konabilir. Bununla beraber yerine konan semptom, yerine konulduğu semptomla aynı psikolojik büyüklük ve kıymette olmalıdır.Bazı vakalarda direkt telkin ya da semptom yatıştırma yeterli olabilir, diğerlerinde analizin bir derecesini uygulamak gerekli görülür. Şahsın çevresiyle emosyonel ihtiyaçları arasında genellikle bir tezat vardır. Her birimiz karmaşık arzu ve uyarıların bir labirenti gibiyiz. Baskılanmış korku, nefret, sevgi, öfke, anksiete, kıskançlık, suçluluk duygusu, hayal kırıklığı ya da bazı başka sıkıntılar bilinçten silinebilir, fakat bilinç altına işleyerek, fonksiyonel bozukluklar olarak ortaya çıkan karışıklıklar yaratabilir.Hipnoz, bu etkenleri ortaya çıkarmak ve anlamak ya da yeniden düzenlemek için yol gösteren, bilinç altına ulaşma vasıtasıdır. Emosyonel stres, bilinçaltı sorunları yüzünden arttığı zaman hasta bundan habersizdir. Bu yüzden ona karşı koyması mümkün değildir.Bilinçaltına hapsedilmiş kötü olayların hatırlanması ve ifade edilmesi sıklıkla dramatik bir iyileşme sağlar.
Baskılanmış bu kötü olaylara ve düşüncelere karşı hastanın bilinçli ilgisi bir ruhsal bozukluğu ve şikayeti tamamen ortadan kaldırabilir.Bundan dolayı, hipnoz altında semptomlar şu yollarla tedavi edilebilir.1) Direkt ya da indirekt telkin yoluyla,2) Semptom yatıştırma yoluyla,3) Altta yatan tezatlara bilinçli bir ilgi sağlama ve kişilik analizi yapma yoluyla,4) Her üç tekniğin kombinasyonu yoluyla veya diğer teknikleri kullanma yoluyla.Hipnoz yapma tekniği güç değildir ve çeşitli yollarla başarılabilir. Uygun kullanılan hipnozla bazı hastalıklar ortadan kalıdırılabilir. Birçok değişik hastalık iyileştirilebilir. Hipnoz, ruhsal gevşeme, ağrı kesici, uyuşturucu, yatıştırıcı ya da şikayet yok etme amacıyla da kullanılabilir.Hekimler hipnozun her derde deva bir ilaç olmadığını, fakat akıllıca seçilmiş vakalarda geleneksel tedaviye kıymetli bir yardımcı olduğunu anlayacaklardır.Özel pratikte, bedensel hastalığı olan hastalar, psikosomatik ya da ruhsal şikayetleri olanlara kıyasla nadiren tedavide problem çıkarırlar.
Son gruptaki güçlük, sıklıkla yalnız başına geleneksel tıbbi tedaviye olumlu cevabın korunmasında ortaya çıkar.Çok kere bu talihsiz şahıslar bir hekimden ötekine, bir klinikten diğerine koşarlar ve sürekli hastalıklarının kafalarında olduğunu söylerler. Gerçekten, bu şahıslar çok üzgündürler ve ümitsizce yardım ihtiyacı içindedirler. Hipnoterapinin yardımıyla birçoğu daha normal ve iyi yaşama yoluna sokulabilir.